Türkiye’nin Kültürel Mirası: Anadolu’nun Zengin Coğrafyasının İzleri

Türkiye, çok sayıda farklı kültürün ve insan grubunun yaşadığı, bu insan gruplarının birbiri ile karıştığı ve maddi izlerini bıraktığı topraklar üzerinde kurulmuştur. Anadolu doğal kaynaklarının zenginliği ile birçok toplumun çağlar boyunca dikkatini çekmiştir. Özellikle de su kaynaklarının zenginliği, coğrafyasının sunduğu farklı özelliklerdeki yaşam alanları ve iklim şartları büyük bir kültürel çeşitliliğe neden olmuştur. Anadolu yalnızca Doğu ile Batı arasında bir geçiş ülkesi değildir. Orta Asya, Karadeniz Havzası, Akdeniz Havzası, Yakın Doğu ve Avrupa gibi coğrafi bölgeleri etkileyen bir konumdadır. Sahip olduğumuz kültürel çeşitliliğin ve çok zengin kültür varlığı birikiminin en önemli nedenlerinden biri ülkemizin coğrafi koşullarıdır.

Kültür varlıkları, insan uygarlığının nasıl biçimlendiğini anlamamız için kullanılan birincil kaynaklardır. Arkeolojik kazılar ile ortaya çıkan her türlü malzeme bilimsel ve teknolojik yöntemlerle incelendiğinde oradaki yaşantı ve kültür hakkında önemli bilgiler elde edilebilmektedir. Kültür varlıkları yenilenemez. Bu nedenle tahrip olmaları sonsuza kadar yok olmaları anlamına gelmektedir. Kültür varlıkları yok olursa insanlık tarihinin bir kısmı da yok olur. Kültür varlıkları yalnızca bulunduğu bölgenin değil tüm dünyanın tarihine ışık tutmaktadır.

Kültür varlıklarımızın korunması kültürel mirasımızın ve ortak geçmişimizin devamlılığını sağlamaktadır. Sanat, mimari, tarih ve kültür alanlarındaki eserlerimizin gelecek kuşaklara aktarılması nesillerimizin bu zengin mirası keşfetmelerini sağlamaktadır.