Deprem Öncesi, Deprem Sırasında ve Sonrasında Neler Yapabilirsiniz?

Eğer deprem kuşağında yaşıyorsanız ve son 30 yıldır ağır bir deprem yaşamadıysanız ve de bulunduğunuz yerde sık sık sarsıntı olmuyorsa ciddi risk altındasınız demektir.

Depremi önceden tahmin etmek olası değil. Ancak fay hattında biriken enerji ne kadar fazla ise deprem o kadar şiddetli olacaktır.

Depreme gece, gündüz, yolda yürürken, alışveriş merkezinde pazarda, arabada, metro, otobüs , dolmuş, tren,  uçak gibi araçlarda, köprü, tünel, tuvalet banyo, denizde ya da deniz kenarı  gibi yerlerde yakalanabilirsiniz.

Hani böyle durumlarda evvela can desek de sağ kaldıktan sonra anladığımız bir gerçek de malın canın yongası olduğudur.

Bu nedenle evinizi ve eşyalarınızı, maddi durumunuz müsait ise, değeri kadar ve yabancı ortağı olan güvenilir bir bankanın sigorta şirketine sigorta ettirin.

Kesinlikle evde günlük kullanımız dışında, değerli mücevher bulundurmayın, onları da banka kasasında ve sigorta ettirerek muhafaza edin.

Binanızın depreme dayanıklılığını mutlaka control ettirin.

Evde herkesin bir deprem çantası olmalı ve bu çantada ilk yardım malzemeleri (baticon, teramycin merhem, gazlı bez, pamuk, yara bantı, flaster), peksimet, içme suyu (maksimum kapasite), kolonyalı mendil, dezenfeksiyon için steril solusyon, tatlı ve tuzlu atıştırmalık, kimlik fotokopiniz, banka hesap numaralarınız e devlet şireniz ve arazi koşullarında giyebileceğiniz bot ve soket şorap ve de kafanızı herhangi biir darbeden korumak için kask bulundurmalısınız. Böyle durumlarda panik yapmayın denir ama en imkansız konulardan biridir. Çanta panik anında elinizin altında kolay ulaşabileceğiniz bir yerde olmalıdır.

Diyelim ki evde yakalandınız. Kaskınızı takıp alt katlarda iseniz, elektrik gaz kapalı, kapınızı kitleyip dışarı çıkın ve mümkün olduğu kadar, binalardan uzak, park, çocuk bahçesi, okul bahçesi gibi yerlere koşun. Üst katlardasınız aşağıya inmeniz mümkün değil, çünkü saniyelerle boğuşuyorsunuz, yine kabilse kaskınızı takın deprem çantanızı da yanımıza alıp masanın altına geçin. Açıkta kaldıysanız kapı çerçevesinin altında ayakta durun.Kesinlikle duvara monte olmayan ve cam eşyaların bulunduğu dolaplardan uzak durun. Yıkımdan sonra  hayatta kaldıysanız yine deprem çantanızı alıp  en yakın açık alana geçin  ve beklemeye başlayın.

Başkalarına yardım edecek güç ve morale sahipseniz onlarla ilgilenin.

Eğer araçta yakalandıysanız  köprü, tunel, yol neresi olursa olsun araçtan derhal inip yanında yere uzanın.

Nerede olursanız olun daima kollarınız ve elleriniz ile başınızı ve boynunuzu koruma altına alın.

Hasbel kader göçük altında kaldınız. Hayatta uzun süre kalabilmek için enerjinizi minimumda kullanın. Sizi duymaları için ilk gürültüde var güçünüzle bağırın. Onların size ulaşmasını bekleyin. Ellerinizi ve ayaklarınızı oynatabiliyorsanız sorun yok demektir.

Metroda yakalandıysanız ve de  durağa yakın değilseniz metrodan çıkmayın içerde güvenli bir şekilde yatarak beklemeye başlayın.

Denizde iseniz deniz kenarından ve denizden içeriye doğru kaçmaya başlayın.

Nerede olursanız olun binalardan ve enerji hatlarının (elektrik, gaz) bulunduğu yerlerden mümkün olduğu kadar uzakta durun.

Kesinlikle balkonda durmayın. Pencereden ve balkondan atlamaya çalışmayın. İntiharınız olur, yaşasanız bile sakat kalabilirsiniz.

Cep telefonlarınızı kullanacak durumda iseniz, tek bir yeri arayıp iyi olduğunuzu diğer yakınlarınızı onların arayıp bilgi vermesini söyleyin. Çünkü hem şarj probleminiz olacaktır. Hem de hatlar meşgul olduğu için başkalarının haberleşme şansını da elinden almayalım.

“Kul kurar kader gülermiş”,  bütün bunlara rağmen bazı olacaklara da maalesef çare bulamıyoruz.

Umarız milletimiz böyle bir felaketle karşı karşıya kalmaz.

Hazır olun, uyanık olun, sağduyulu ve soğukkanlı olun.

Mutlu huzurlu yarınlara…